27 mayıs ihtilali

patriot mustafa kemal
atatürkçü askerlerin hakla beraber islamcı ve amerikancılara karşı yapılan şanlı devrimdir.

barajsız seçim sistemi,

özerk üniversite,

anayasa mahkemesi,

cumhuriyet senatosu,

sendikalaşma ve grev yasası,

partisiz cumhurbaşkanlığı,
prometheus
Askeri bir darbedir. Dönemin devrimci akimindan etkilenmiş subayların mevcut sistemin önüne geçmek için gerçekleştirdiği eylemdir. Lakin bu darbede de ABD'nin parmağı olmadığını düşünmek yanlış olur.

İşin ilginç tarafı Türkiye'nin en demokratik anayasası bu dönemde ortaya çıkmıştır. Dönemin koşulları içerisinde incelersek ilerici bir tarafı olmadığını söyleyemeyiz. Geçmişte ordunun içerisinde kendini "devrimci" olarak nitelendiren bir çok subay da mevcuttu
giyotin
(bkz:#43684)
türkiye cumhuriyeti (1961) anayasasına "sosyal devlet" ilkesinin konmasıyla bilinen ihtilalin gerçekleştiği gündür.
bir tarafta nato'cu, gerici, toprak ağalarından bir hükümet diğer tarafta genç subayların halkla birlikte yürümek istediği yeni alternatiflere karşı ortaya çıkan ve nato'ya bağlılığını deklare eden, para babaları ile derdi olmayan fakat çelişkileri azaltabilmek için sosyal devlet, sendika ve grev hakkı gibi soğuk savaş döneminde sosyalizme karşı tampon önlemlerini almaktan geri durmayan bir askeri dönemin adıdır. bu yüzden devrim yada darbe kelimeleri yerine ihtilal denilmektedir.
laikullahice
Cumhuriyet tarihinde yönetime yapılan ilk darbedir. Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes başta olmak üzere Demokrat Partililer tutuklandı. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Cemal Gürsel'in harekatın lideri olduğu açıklandı. Bu olay daha sonraki darbe, muhtıra ve ihtilallere örnek oluşturdu.
mortalresistance
27 Mayıs 1960 tarihinde yapılan ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinde gerçekleşmiş ilk askerî darbe.
Darbe metni aşağıdadır;

“Sevgili Vatandaşlar,
Bugün demokrasimizin içine düştüğü buhran ve son müessif hadiseler dolayısıyla kardeş kavgasına meydan vermemek maksadıyla Türk Silahlı Kuvvetleri, memleketin idaresini ele almıştır. Bu harekata Silahlı Kuvvetlerimiz; partileri içine düştükleri uzlaşmaz durumdan kurtarmak ve partiler üstü tarafsız bir idarenin nezaret ve hakemliği altında en kısa zamanda adil ve serbest seçimler yaptırarak idareyi, hangi tarafa mensup olursa olsun, seçimi kazananlara devir ve teslim etmek üzere girişmiş bulunmaktadır. Girişilmiş olan bu teşebbüs, hiçbir şahsa veya zümreye karşı değildir. İdaremiz, hiç kimse hakkında şahsiyata müteallik tecavüzkar bir fiile müsaade etmeyeceği gibi, edilmesine de asla müsamaha etmeyecektir. Kim olursa olsun ve hangi partiye mensup bulunursa bulunsun, her vatandaş; kanunlar ve hukuk prensipleri esaslarına göre muamele görecektir. Bütün vatandaşların, partilerin üstünde aynı milletin, aynı soydan gelmiş evlatları olduklarını hatırlayarak ve kin gütmeden birbirlerine karşı hürmetle ve anlayışla muamele etmeleri, ıstıraplarımızın dinmesi ve milli varlığımızın selameti için zaruri görülmektedir. Kabineye mensup şahsiyetlerin, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne sığınmalarını rica ederiz. Şahsi emniyetleri kanunun teminatı altındadır. Müttefiklerimize, komşularımıza ve bütün dünyaya hitap ediyoruz. Gayemiz, Birleşmiş Milletler Anayasası'na ve insan hakları prensiplerine tamamen riayettir. Büyük Atatürk'ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” prensibi bayrağımızdır. Bütün ittifaklarımıza ve taahhütlerimize sadığız. NATO ve CENTO'ya inanıyoruz ve bağlıyız. Düşüncemiz “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh”tur. Milletimizin bir zarara uğramayacağı delaletinde sabır ve ihkamla tebessür etmeleri beklentilerimiz arasındadır.”